Bitmez
tükenmez taht kavgaları, sonu gelmez entrikalar ve olağan hale gelmiş saray
cinayetleri sonucunda devlet git gide güçsüzleşmişti. Başkentten uzaktaki
toprakların hakimiyetini kaybetmiş, bağlı krallar bir bir isyan etmişlerdi.
Böyle vahim bir tabloda M.Ö. 1500 yıllarında tahta geçen Telipinu’nun iki
hedefi vardı. Birincisi devleti yeniden güçlendirmek, ikincisi devleti içten
içe kemiren taht kavgalarına son vermekti.
Telipinu
kan dökülmesini durdurmakta kararlıydı. Ölüm cezalarını sürgüne çevirdi. Önce
karısı İştapariya ardından oğlu Ammuna’nın öldürülmüş olmasına rağmen radikal
reform isteğinden vazgeçmemişti. “ Kral ailesinde kan dökmeler çoğaldı kraliçe İştapariya öldü üstelik prens Ammuna da
öldü. İşte Hattuşa’da kan dökmeler çok arttı. Bunun üzerine ben Telipinu
Hattuşa’da asiller meclisini toplantıya çağırdım. Bu andan itibaren Hattuşa’da
kral ailesinden bir çocuğa kimse kötülük yapmayacak, ona bıçak çekmeyecek.”
Telipinu
Fermanı dünyada tahta geçiş kurallarının yazılı olarak resmileştirildiği ilk
belgedir. “Önce birinci dereceden bir prens varsa o kral olsun eğer birinci
dereceden bir prens yoksa ikinci dereceden bir prens tahta geçsin eğer varis
olacak hiçbir prens yoksa birinci dereceden bir prensese iç güveysi alsınlar o
kral olsun.” Bu madde ile kimin kral olacağı belirgin kurallara bağlanmış olup,
önceliği kralın birinci derece eşinden olma prense verilmiş. Eğer birinci
dereceden bir prens yoksa kralın hareminde bulunan kadınlardan olma ikinci
derece bir prense kral olma hakkı verilmiş. Buna rağmen sarayda hiç prens
bulunmaması durumunda kralının kızlarından birinin evlendirilip damadın kral
olması sağlanmıştır.
Hititlerde
kısmen günümüzde Anayasa Mahkemelerinin işlevini gören bir asiller meclisinden
bahsetmek mümkündü. Telipinu bu fermanda asiller meclisine kraliyet ailesinden
bir kişiyi yargılama ve cezalandırma yetkisi vermiştir. “Şimdi bugünden
itibaren Hattuşa’da siz saray oğlanları, korumacılar (zıpkıncılar), altın
(savaş arabalarının seçkin) savaşçıları, sakiler, sofracılar, aşçılar, asa
adamları, araba savaşçıları, savaş alanı binbaşıları bu konuyu arkadan bilin!
Tanuwa, Tahurwali ve Taruhsu sizin önünüzde bir işaret olsun! Eğer kimse
kötülük yaparsa ister evin babası, ister saray oğlanlarının başı, koruma
kıtasının (zıpkıncılar) başı, savaş alanı binbaşılarının başı, ister arkadaki
ister öndeki biri olsun, siz asiller meclisi onu yakalayın ve onu dişiniz ile
kemirin.”
Telipinu
ayrıca bu fermanda çağının çok ötesinde bir hukuk ilkesini dile getirmiştir;
suçun kişiselliği “Şimdi eğer bir prens suç işlerse yalnız başı ile ödesin!
Fakat evine oğluna kötülük yapmayın! Prenslerin kırıntısına bile zarar vermek
doğru değildir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder